İş
Kazalarında Yapılacak Adli ve İdari İşlemler
Bir iş kazasında işverenin
sorumluluğundan bahsedebilmek için iki şart aranabilir.
İlki işçinin kaza sırasında işverenin otoritesi altında bulunup
bulunmadığıdır. İkinci şart kazanın doğrudan
doğruya veya dolaylı olarak işin yarattığı bir tehlike veya işverenin
üstlendiği koruma borcuna aykırı davranış sonucu
olması şartının bulunmasıdır.
Diğer sorumluluk hallerinde olduğu gibi tehlike sorumluluğunda da 3 halde
illiyet bağı kesilebilir.
Bunlar;
A- Mücbir sebep: Bu husus sorumlunun faaliyet ve işletmesi dışında
oluşan kesin ve kaçınılmaz olarak olayın meydana gelmesini etkileyen o an
için karşı konulması mümkün olmayan olaylarıdır. Burada dikkat edilmesi
gereken bir husus işverenin kendi kusuru ile işçisinin mücbir sebep teşkil
eden olaya maruz bırakmasıdır ki bu halde mücbir sebepten işveren istifade
edemeyecektir.
B- Zarar görenin ağır kusuru: İlliyet bağını kesen bu sebepten zarar
gören işçinin bizzat kendi davranışıdır. işçinin
kusuru illiyet bağını tam kesmiş ise ağır kusurdan söz edilebilir.
işçi işin ifası sırasında kendisinden beklenen
en temel basit ve mutad özeni göstermemiş ise
onun bu davranışı işverenin sorumluluğunun kalkmasına teşkil eder.
İşçinin kusurlu davranışının illiyet bağını tam
kesmediği halde ortak illiyetten bahsedilerek müterafik
kusur ve tazminat indirimi konuları gündeme gelecektir.
C- Üçüncü şahsın ağır kusuru: Üçüncü şahsın ağır kusuru illiyet
bağını kesebilecek yoğunlukta ise işverenin sorumluluğu kalkacaktır. Zira bu
durumda işverenin işletme tehlikelerine karşı önlem alma borcu geri plana
itilmekte ve üçüncü şahsın ağır kusuru zararı doğuran sebep olmaktadır.
İŞ KAZALARINDA İŞVERENİN KARŞILAŞABİLECEĞİ YAPTIRIMLAR
İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatına uymayan işveren İş Kanununun 'Ceza
Hükümleri ' başlığı taşıyan 98–108 inci
maddelerinde belirtilen cezalara muhatap olacaktır.
Bu cezalar idari nitelikte cezalar olup, uygulanması için kaza meydana
gelmesi gerekmez.
İşverenin sağlık ve güvenlik tedbirlerine
uymaması, suçun oluşması için kâfidir.
Cezalar hayati tehlike arz eden noksanların
bulunması halinde noksanlar giderilinceye kadar işin bir bölümünü durdurma
veya kapatma şeklinde veya idari para cezaları şeklinde uygulanır.
İdari para cezaları Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı Bölge Müdürlüklerince verilir, bu
cezalar mahalli Sulh Ceza Mahkemeleri nezdinde
itiraz edilebilir. Mahkemece verilen cezalar kesindir.
İş kazasının meydana gelmesi durumda ise,
sorumlular Türk Ceza Kanununun 455–459 uncu maddeleri uyarınca
cezalandırılırlar. İş kazası sonucunda 10 günden
daha az süreli hekim raporu alınmışsa takibi şikâyete bağlı bir suç
oluşmuştur. Kazaya uğrayan şahıs şikâyetçi olmaz ise yasal işlem yapılmaz.
Meydana gelen iş kazalarının mahalli incelenmesi genellikle teknik
nitelikteki bilirkişilerce yapılmakta, Cumhuriyet Başsavcıları suçun
özelliğine ve niteliğine göre ilgili ceza mahkemesine dava açarak;
sorumluların ' Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme ve yaralanmaya
sebebiyet vermekten cezalandırmaları talep
etmektedir.
Ceza hakimi de olayı detaylarıyla inceleyerek;
delilleri ve bilirkişi raporlarını değerlendirilmekte
ve sonuçta sorumluları cezalandırmaktadır.
İş kazası sonucunda işçinin ölümü halinde
varislerin ceza davasından ayrı olarak; iş mahkemesi
nezdinde maddi ve manevi tazminat davası açma hakları vardır. Görevli
mahkeme konusunda; 5521 sayılı İş Mahkemeleri kanununun 5 inci maddesi "İş
mahkemelerinde açılacak her davaya açıldığı tarihte dava olunan Türk Medeni
kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi
işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara
aykırı sözleşme muteber sayılmaz" hükmüne göre davayı açan için iki tercih
hakkı tanınmıştır.
1- İşçinin ikametgâhının bulunduğu yer İş Mahkemesi
2- İşyerinin bulunduğu yer İş Mahkemesi
Hizmet akdinde bu iki tercihten hangisi belirtilmişse; belirtilen yer İş
Mahkemesi, yetkili mahkemedir.
İŞ KAZASINDA İŞVERENCE YAPILACAK İDARİ İŞLEMLER
a- Kazaya uğrayan sigortalıya kurum sağlık tesislerince işe el
konuluncaya kadar ( S.S.K sağlık tesislerine işyeri vizite kâğıdı ile
ulaştırılıncaya kadar) sağlık durumunun
gerektirdiği sağlık yardımlarının (İşyeri doktoru işyerinde ise işyeri
doktorunca, sağlık memuru varsa o an için yapılabilecek ilk müdahale)
yapılır.
B- Görgü şahitlerinin ifadesi alınarak işverence 3 nüsha halinde
olayın tafsilatlı bir şekilde tutanağa geçirilir. Kazayı gören şahitlerin (
2kişi ) ifadeleri de tutanağa geçirilir. Tutanak işveren veya vekilince
düzenlenir ve görgü şahitlerince de imzalanır. İş Güvenliği Mühendisince
imzalanır.
C- Kazanın meydana geldiği yer zabıtasına (Jandarma veya Emniyet
Birimleri ) derhal yazı ile bildirilir.
D- Sosyal Sigortalar Kurumu ilgili Sigorta Müdürlüğüne kaza anından
itibaren en geç 2 gün içinde yazılı bildirimde bulunulur.( Bu bildirim ;Ön
Yazı , İş Kazası tutanağı,SSK İş Kazası bildirim formu ve Vizite kağıdı ile
yapılır.)
E- Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı ilgili Bölge Müdürlüğüne kaza
anından itibaren en geç 2 gün içinde yazılı bildirimde bulunulur.( Bu
bildirim; Ön yazı,İş Kazası Tutanağı ve İş Kazası Bildirim Formu ile
yapılır.)
F- ÇSGB İş Müfettişleri ve SSK Müfettişlerince soruşturmanın
yapılacağı düşünülerek; işçinin fiilen işe başlamadan kendisinden alınan
veya işyeri doktorunca tanzim edilen doktor raporu (iş ağır ve tehlikeli işe
giriyorsa, akciğer grafisi ve kan grubu tespit
edilmiş "Ağır ve Tehlikeli İşlerde Çalışabilir" raporu, Solunum fonksiyon
testi, İşe giriş bildirgesi, İş Güvenliği eğitimi tutanağı ve belgesi,
Kişisel Koruyucu donanım verildiğine dair tutanak, son 4 aylık ücret hesap
pusulası fotokopileri) ve iş kazası anında işverence tutulmuş bulunan
tutanağın bir nüshası ayrı bir dosyada dosyalanır.
G- İş kazası Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmiş ise
Başsavcılıkça istenilen belgeler bir dosya halinde bu makama gönderilir.